“Beyin damar hastalıkları sonucu vücutta oluşan fonksiyon kaybı olarak ifade edilebilecek bir klinik durum” olan inme, beyin damarlarının tıkanması (iskemik) ya da kanaması (hemorajik) ile ortaya çıkıyor. İnmenin kesinlikle önlenebilir bir hastalık olduğunu belirten İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özgür Bilgin Topçuoğlu, vücut kitle indeksi, kan şekeri seviyesi, kan kolesterol seviyesi ve kan basıncı olmak üzere 4 sağlık faktörünün dikkate alınmasını ve sigara içmeme, fiziksel aktivite, diyet ve uyku olmak üzere dört sağlık davranışına uyulması gerektiğini vurguladı.
İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özgür Bilgin Topçuoğlu, 10 Mayıs Dünya İnme Farkındalık Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada inmenin belirtileri, nedenleri ve önlenmesi için yapılabileceklere ilişkin değerlendirmede bulundu.
Beyin damar hastalıkları inmeye yol açıyor
İnmenin,
“beyin damar hastalıkları sonucu vücutta oluşan fonksiyon kaybı olarak ifade
edilebilecek bir klinik durum” olduğunu belirten Prof. Dr. Bilgin Topçuoğlu,
inmenin beyin damarlarının tıkanması (iskemik) ya da kanaması (hemorajik) ile
ortaya çıktığını söyledi.
İnme belirtilerinin
çeşitli şekillerde olabileceğini belirten Prof. Dr. Bilgin Topçuoğlu, “Bulgular
aniden ortaya çıkabileceği gibi, saatler içinde kademeli olarak gelişebilir ya
da bazen kişi uykuda inme geçirip belirtilerle uyanabilir” dedi.
Sık görülen inme belirtilerine dikkat!
Prof. Dr.
Özgür Bilgin Topçuoğlu, sık görülen inme belirtilerini “Vücudun tek tarafında
yüz, kol ve/veya bacakta olan hissizlik ve/veya kuvvet kaybı; bilinç
bulanıklığı/ani bilinç kaybı; konuşma ve/veya anlamada güçlük; yürüme güçlüğü,
baş dönmesi, denge ve koordinasyon kaybı” olarak sıraladı.
Belirtiler mutlaka dikkate alınmalı
Tek veya iki
taraflı görme kaybı, çift görme, ani gelişen baş dönmesi, ani gelişen hafıza
kaybı, şiddetli baş ağrısı ve epilepsi nöbeti geçirmenin de inme belirtileri
arasında sayılacağını belirten Prof. Dr. Bilgin Topçuoğlu, bu belirtilerin
mutlaka dikkate alınması gerektiğini söyledi.
İnmede ilk 4,5 saat içinde müdahale edilmeli
İnmenin
zamanında müdahale edilmesi halinde tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu belirten
Prof. Dr. Özgür Bilgin Topçuoğlu, “Dakikalarla yarışmak kaydıyla inme tedavi
edilebilir bir hastalıktır. Damar tıkanmasına bağlı (iskemik) inmelerde ilk 4,5
saat içinde müdahale edilebilirse, damarı tıkayan pıhtıyı eritmeye yönelik
pıhtı eritici ilaçlar (trombolitik ajanlar) uygulanarak inme tamamen tedavi
edilebilir. Ancak 4,5 saatlik tedavi penceresi aşılmışsa ya da hasta uykuda
inme geçirmiş ve dolayısıyla başlangıç saati net olarak bilinemiyorsa
trombolitik tedavi seçeneği kullanılamaz. Bu anlamda, zaman beyindir” diye
konuştu.
Damarların tıkanması ya da pıhtı atmasıyla ortaya çıkıyor
İnmenin
nedenlerine dikkat çeken Prof. Dr. Özgür Bilgin Topçuoğlu, “İskemik inmelerde
damarların tıkanması; damarlara pıhtı atması ya da çeşitli sebeplerle damar
içinde pıhtı oluşması sonucu ortaya çıkar. Beyin damarlarına pıhtı atması için
iki kaynak mevcuttur. Biri kalpten gelen pıhtılar, diğeri ise boyun
damarlarından kaynaklanan pıhtılardır. Beyin damarlarında pıhtı oluşumu ise
kanın pıhtılaşma eğiliminin arttığı bazı metabolik ve romatizmal hastalıklarda,
kanser, gebelik gibi durumlarda görülebilir” diye konuştu.
Yoğun stres, ağır kayıplar, üzüntü ve yorgunluk inmeye neden olabilir mi?
Dünya İnme
Organizasyonu (WSO) verilerine göre inmelerin yaklaşık 6'da 1'inin depresyon ve
stresle bağlantılı olduğunu belirten Prof. Dr. Özgür Bilgin Topçuoğlu, “Özellikle
orta ve ileri yaşlı yetişkinlerde inme ve geçici iskemik atak riski neredeyse
iki kat daha fazladır. Özellikle uzun süren kronik stres durumlarında
vücutta salgılanan hormonlar ateroskleroz (damar sertliği) oluşumuna sebebiyet
verebilir” uyarısında bulundu.
Dört sağlık faktörü ve dört sağlık davranışına dikkat!
İnmenin
kesinlikle önlenebilir bir hastalık olduğunu ifade eden Prof. Dr. Özgür Bilgin
Topçuoğlu, bu açıdan Türk Nöroloji Derneği’nin de önerdiği gibi dört sağlık
faktörü ve dört sağlık davranışının mutlaka dikkate alınması gerektiğinin
altını çizdi. Prof. Dr. Bilgin Topçuoğlu, şunları söyledi: “Vücut kitle
indeksi, kan şekeri seviyesi, kan kolesterol seviyesi ve kan basıncı olmak
üzere dört sağlık faktörü dikkate alınmalı ve sigara içmeme, fiziksel aktivite,
diyet ve uyku olmak üzere dört sağlık davranışına uyulmalıdır” dedi.
Vücut kitle indeksi arttıkça risk artıyor
Yüksek kan
basıncı, kan şekeri ve kolesterolün mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini
vurgulayan Prof. Dr. Özgür Bilgin Topçuoğlu, “Artmış vücut kitle indeksi;
metabolik sendrom, kalp-damar ve beyin-damar hastalıkların tümü için risk
faktörü olup sağlıklı kiloya inmek hedeflenmelidir. Sigarayı bırakmak inme
açısından çok önemli bir tedbirdir” dedi.
Egzersiz ve Akdeniz tipi beslenme benimsenmeli
İnmenin
önlenmesinde yaşam şeklinin düzenlenmesinin de önemli olduğunu belirten Prof.
Dr. Özgür Bilgin Topçuoğlu, “Haftada en az 150 dakika ve tek seferde en az 10
dakika olacak şekilde orta düzeyde fiziksel aktivite (örneğin tempolu yürüme)
ve Akdeniz tipi beslenme benimsenmelidir. Daha çok sebze, bitkisel proteinler
tercih edilmeli, hayvansal protein, karbonhidrat ve yağlar kısıtlanmalıdır”
tavsiyesinde bulundu.
Uyku, beyin damar sağlığı açısından önemli bir fonksiyon
İnmenin
önlenmesinde uykunun da önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özgür Bilgin
Topçuoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Uyku beyin damar sağlığı açısından son
derece önemli bir fizyolojik fonksiyondur. Yetersiz ve kalitesiz uyku, beyin
damar hastalıklarına davetiye çıkarır. Bu nedenle uyku kalitesi artırılmaya
çalışılmalı, vücutta kronik inflamasyon haline neden olarak aterosklerozu
tetikleyen uyku apnesi gibi uyku bozuklukları mutlaka tedavi edilmelidir.”