Prof. Dr. Koray Acarlı, "Karaciğer
kanseri tüm dünyada artış gösteriyor, bu artış karaciğer kanserini en sık
görülen kanserler arasında beşinci sıraya, kanser kaynaklı ölümlerde ise iki
veya üçüncü sıraya taşıdı" dedi.
Liv Hospital Ulus Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Koray Acarlı, karaciğer
kanseri ile ilgili uyarılarda bulunarak, iyi huylu tümörlerle ilgili dikkat
edilmesi gerekenleri anlattı.
Vakaların yaklaşık yüzde 80-90'ı kronik karaciğer hastalığı (siroz) zemininden
çıktığını söyleyen Prof. Dr. Koray Acarlı, "Kronik karaciğer hastalığı
denildiğinde uzun vadede siroz ile sonuçlanan hastalıkları anlamamız lazım.
Bunlara örnek olarak hepatitler (B, B+D, C), metabolik hastalıklar
(hemokromatozis, Wilson), karaciğer yağlanması, sklerozan kolanjit, alkole
bağlı karaciğer hastalıkları sayılabilir. Kısaca, siroz olmaya aday veya siroz
olan her hasta risk altındadır" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Koray Acarlı, "Kronik karaciğer hastalığı tanısı alındığında
artık hastalığı önlemek mümkün değildir. Olay yavaş da olsa ilerleyici bir hal
almıştır ve uzun vadede siroz ile sonuçlanır. Sadece bu hastalıkların bir
kısmından kaçınabiliriz. Örneğin hepatit B için aşılanma, alkole karşı dikkatli
olunması, kilo alımı ve beslenmeye dikkat edilerek karaciğer yağlanmasını en
aza indirmek gibi. Ancak hasar otonomi kazandı ise yapılacak bir şey yok. Esas
yapılması gereken kanseri erken teşhis edebilmektir. Bunun için belli aralar
ile (3-6 ay) tümör belirteci (alfa feto protein) ve basitçe ultrason ile
kontroldür" açıklamalarında bulundu.
Prof. Dr. Koray Acarlı, sözlerine şöyle devam etti: "Karaciğerin kanseri
yani kötü huylu tümörü olduğu gibi kistleri ve iyi huylu tümörleri de vardır.
Örneğin karaciğerin en sık görülen iyi huylu tümörleri görülme sıklığına göre
hemanjiom, fokal nodüler hiperplazi (FNH) ve adenomlardır. Hemanjiom ve FNH'da
kanser gelişme riski yok iken, adenomlar kanser geliştirme riskine yüzde 5
oranında sahiptir. Karaciğerin kistik lezyonları da tamamen zararsız yapılar
diye bilinse de, özel bir kist tipi olan kistadenomlar kanser
geliştirebilir."
Kronik karaciğer hastalarının veya adaylarının yakından takip edilmesi
gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Koray Acarlı, "Takip bu işten anlayan uzman
hekimlerce yapılmalı. Öncelikle bir şikayet beklenmemeli. Karaciğerin ister
kanseri ister diğer tümörleri belli bir büyüklüğe ulaşmadan genellikle belirti
vermezler. Belirti verdiğinde de iş işten geçmiş olur. Belli aralar ile tümör
belirteçleri ve laboratuvar kontrolü yapılsa bile bunla yetinmeyip görüntüleme
mutlaka yapılmalı. Herhangi bir kitle ile karşılaşınca onun ne olduğunu
anlayana kadar gerekir ise BT, MR, biyopsi dahil her yol denenmeli"
ifadelerini kullandı.
"İyi huylu da olsa takiplerde
büyüyen ve şikayete neden olanlar cerrahi olarak çıkarılmalıdır"
Tedavi seçeneklerine değinen Prof. Dr. Koray Acarlı, sözlerini şöyle tamamladı:
"Karaciğerde saptanan iyi huylu tümörler tanıda sorun yok ve bir şikayet
de yok ise takip edilmelidir. İyi huylu da olsa takiplerde büyüyen ve şikayete
neden olanlar cerrahi olarak çıkarılmalıdır. Kötü huylu tümörler erken tanınır
ise cerrahi olarak çıkarılmalıdır. Ancak karaciğerde kronik hastalık nedeni ile
yeterli çalışmıyor ise hem kanserden hem de bozuk karaciğerden kurtulmak yani
bir taş ile iki kuş vurmak için karaciğer nakli gerekebilir."