Bozüyük Devlet Hastanesinde görev yapan
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doktor Şükrü Onur Halaç, çocuklarda demir
eksikliği ve anemisine dikkat çekerek, "Demir eksikliğine bağlı
kansızlığın özelikle 6-24 aylık çocuklarda, doğurganlık çağındaki kadınlarda,
okul çağındaki çocuklarda ve adolesan çağında sıklıkla görülmekte ve ağır
seyretmekte" dedi.
Doktor Halaç, bebeklik ve çocukluk döneminde demir eksikliğine bağlı
kansızlığın erkenden önlenmesi ve denetimi gerektiğini vurguladı. Hastalığın
risk faktörleri ve tedavi süreci hakkında bilgilendirmelerde bulunan Halaç,
şunları ifade etti:
"Normal hemoglobin ve hematokrit değerlerinin her yaş ve cinsiyet grubuna
göre -2 standart deviasyon altında olması anemi olarak tanımlanır. Dünya
çapında 2011 verilerine göre en yüksek anemi prevalansı çocuklardadır yüzde 42
bin 273 milyon çocuk anemiden etkilenmektedir. Şiddetli anemi mortalite ve
bilişsel faaliyetler ile ilişkili bulunmuştur. Çocuklarda şiddetli anemi
sıklığı yüzde 9 ile yüzde 1,5 arasında değişmektedir. Çok çeşitli nedenleri
olmakla birlikte nutrisyonel demir eksikliği en önemli anemi nedenidir. Demir
eksikliği ve demir eksikliği anemisi (DEA) tüm Dünya'da global hastalık yükünde
ilk on beş arasına girmektedir. Dünya çapında anemilerin yaklaşık yüzde 42' si
demir eksikliği anemisidir. Ülkemizde demir eksikliği anemisi sıklığı yüzde 15,2-62,5
arasındadır."
"Bebekler ilk 4-6 aya yetecek kadar demir stokuyla dünyaya gelmekte"
Dr. Halaç, açıklamasının devamında "DSÖ' ye göre bir ülkede anemi
prevalansı yüzde 5'in altında ise sorun yoktur, yüzde 5-29 arasında ise hafif,
yüzde 20-39 arasında ise orta, yüzde 40 ise; ağır bir halk sağlığı sorunu
olarak değerlendirilmektedir. Bebekler ilk 4-6 aya yetecek kadar demir stokuyla
dünyaya gelmekte ve o tarihten sonra da beslenme yöntemlerine bağlı olarak
yavaş yavaş demir stokları azalmaktadır. Süt çocukluğu dönemindeki anemilerin
yüzde 48 ile yüzde 75'ini demir eksikliği anemisi oluşturduğu belirlenmiştir.
Yeni kuşakların sağlıklı olabilmesi için toplumun demir yetersizliği
konusunda bilinçlendirilmesi şarttır. En büyük risk grubunu oluşturan
bebeklerin ilk 6 ay anne sütü alması ve altıncı ayın sonunda uygun ve yeterli
miktarda ek besine geçilerek anne sütü alımının sürdürülmesi, bütün bebeklerin
demir yetersizliği yönünden taranması, 4-12 ay arası anemisi olmayan bebeklere
koruma amaçlı demir desteği, 4-24 ay arası anemisi olan bebeklere demir
tedavisi sağlanması gibi amaçlarla Nisan 2004'te ‘Emzirmenin Korunması,
Özendirilmesi, Desteklenmesi ile Demir Yetersizliğinin önlenmesi ve Kontrolü'
kısa adıyla ‘Demir Gibi Türkiye' programı başlatılmıştır. Program çerçevesinde
yürütülen çalışmalarla anemi görülme sıklığı bu yaş grubunda yüzde 7'nin altına
düşmüştür" şeklinde konuştu.