Uzmanlar, son zamanlarda ölüm
iddialarıyla gündeme gelen ve halk arasında "atom" veya "sarı
serum" olarak ifade edilen serum tedavisine karşı uyarılarını yineledi.
Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği Eğitim Sorumlusu
Prof. Dr. Asım Kalkan, "Damardan bir şey verdiğiniz zaman anında etkisi
başlar, ağızdan aldığımız zaman yarım saatte başlar, yarım saat beklememek için
hayatınızdan olmayın. Sarı serumu tavsiye eden arada youtuber, fenomenleri
görüyorum, inanılmaz yanlış bir iş yapıyorlar. Evde asla ve asla damar yolundan
herhangi bir şey yaptırmayın. Eğer evden geliyorsa bize yetişme ihtimali az,
anafilaksi dediğimiz şey çok hızlı gelişiyor, çok hızlı öldürebiliyor"
dedi.
Geçtiğimiz günlerde Ataşehir'de de 64 yaşındaki Harun Bayramoğlu'na evde ‘sarı
serum' bağlanması sonrası fenalaşarak vefat etmesi iddiasıyla ilgili süreç
devam ederken Sağlık Bakanlığı Sağlıklı Çözüm sosyal medya
hesabından da bilgilendirme mesajı paylaşıldı. Paylaşımda, "Bu uygulama
ancak, kişide aşırı sıvı kaybı (kusma, ishal, terleme ve ilgili dönemde sıvı
gıda alamamaya bağlı) mevcutsa ve kan değerleri ölçülerek belirlenmiş mineral
ve vitamin eksikliği varsa hekim kararı ile eğitimli sağlık personeli
tarafından uygun sağlık kurumu şartlarında gerçekleştirilebilir"
ifadelerine yer verildi. Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi Acil Tıp
Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Asım Kalkan ve Sağlık Bilimleri
Üniversitesi (SBÜ) Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği Eğitim
Sorumlusu Doç. Dr. Serkan Doğan da üst solunum yolu enfeksiyonları, halsizlik,
kas, eklem ağrısı gibi durumlarda kişilerin serum bağlanması sonrası hızla iyi
olabileceği düşüncesinin yanlış olduğunu ev, iş yeri gibi uygunsuz noktalarda
yapılan bu işlemlerin oluşturabileceği alerjik reaksiyonlarla ölüme yol
açabileceğine vurgu yaparak önemli uyarılarda bulundu.
"Hekimlik hayatımda ancak 3-4 hastaya verdim"
‘Sarı serum' taleplerine ilişkin konuşan Acil Tıp Uzmanı Prof. Dr. Asım Kalkan,
"Bu talepler genellikle bahar ve kış aylarında üst solunum yolu
enfeksiyonları yani gribal enfeksiyonlar artmaya başladığı zaman ortaya
çıkıyor. Sarı serumu bizden isterler fakat genelde yapmayız. Kronik
alkoliklerde bilinç bulanıklığı geliştiğinde korsakoff psikozu dediğimiz bir
durum var sadece orada vitamin eksikliğini tamamlamak için verdiğimiz bir olay.
Hekimlik hayatımda toplamda verdiğim 3-4 hasta vardır, tehlikelisi evde
yapılıyor olması. Anafilaksi dediğimiz şey ne; önce kızarır, kaşınır,
kabarırsınız sonra solunumumuz etkilenmeye başlar, solunum yolunuz tamamen
tıkanır, sonra da kalbiniz durur. Bu bahsettiğim olaylar bir dakika içinde bile
gelişebilir, 10 dakika, 1 saatte de gelişebilir. Basit ilaçlar gibi görünüyor
çok etkili, çok kısa zamanda da anafilaksiyi tedavi edebiliyoruz. Ölen
hastalarımız genellikle evde bu işlemi yaptırmış insanlar oluyor ve hastaneye
yetişene kadar beyni, kalbi oksijensiz kalıyor" diye konuştu.
"Tavsiye eden youtuber, fenomenler görüyorum, inanılmaz yanlış"
Sağlık uygulamalarının uygun tıbbi şartlarda ve sağlık personelleri
tarafından yapılmasının hayati önem taşıdığını söyleyen Prof. Dr. Kalkan, şöyle
konuştu:
"Sarı serumu tavsiye eden arada blogger, youtuber, fenomenleri görüyorum,
inanılmaz yanlış bir iş yapıyorlar. Hiçbir serum evde yapılmaz, hiçbir ilaç
eğer damardan verecekseniz hastane ortamı dışında yapılmaz. En küçük ilacın
bile ufak bir alerjisinde neler olacağını tahmin bile edemezsiniz. Evde serum
takmaya başladılar, insanlar böyle bir hizmet alıyor. Damardan bir şey
verdiğiniz zaman anında etkisi başlar, ağızdan aldığımız zaman yarım saatte
başlar, yarım saat beklememek için hayatınızdan olmayın derim. Evde asla ve
asla damar yolundan herhangi bir şey yaptırmayın. Eğer evden geliyorsa bize
yetişme ihtimali az, anafilaksi dediğimiz şey çok hızlı gelişiyor, çok hızlı
öldürebiliyor. Her ne kadar engel olmaya çalışsak da bir şekilde bu serumu
taktıranlar olabiliyor. Anafilaksi durumu zaten yoğun bakımda takip ediliyor,
ilk müdahalesini biz acilciler yapıyoruz."
"Ağızdan tabletlerle tedavi olabileceğimizi bilmemiz gerekiyor"
Acil Tıp Uzmanı Doç. Dr. Serkan Doğan ise, "Son zamanlarda çok üzücü
haberler aldık, Allah rahmet eylesin diyorum. Sarı, atom ya da vitamin serumu
gibi bir süreç var ama bu uzun yıllardır vardı. Son mevsimsel grip döneminde bu
süreç öne çıktı. İçerisinde B, C vitamini var, bazen ağrı kesiciler
konabiliyor, kortizon dediğimiz ilaçlar konuyor. Belki antibiyotik
eklenebiliyor, böyle oluşturulmuş bir kompleks tedavi şekli oluyor. Mevsimsel
grip dönemi yaşadığımız bu dönemde vatandaşlarımızın çoğu üşümesi, titremesi,
halsizliği, vücut kırıklığı oluyor, boğaz ağrısı gibi şikayetlerle geliyorlar.
Üst solunum yolu enfeksiyonu ve nezle gibi durumlarda basit ağızdan tabletlerle
de tedavi olabileceğimizi bazı gerçekten temel dikkatlerle; el yıkama
alışkanlığı, hijyen, bulunduğunuz ortamı havalandırma gibi durumlarla, mevsimin
getirdiği doğal sebze, meyve ile beslendiğimizde, hafif bir egzersiz
yaptığımızda çok rahat ve hızlı bunun üstesinden gelebileceğimizi bilmemiz
gerekiyor" dedi.
"Çocuklarımız daha hassas, lütfen böyle bir şeye girişmeyelim"
‘Sarı serum' talebiyle başvuran hastalara ilişkin konuşan Doç. Dr. Doğan,
"Kliniğimize de bu tarz tekliflerle hastalarımız çok geliyor, özellikle
yeşil alana. Hekimler olarak damardan tedavi yapmıyor muyuz, yapıyoruz ama
özellikli hastalarımız için yapıyoruz. Serum tedavisi niye yapılıyor; bir kişi
ağızdan beslenemiyorsa, kronik hastalıkları, bazı biyokimyasal testlerinde
bozukluklar varsa bu kişilere serum tedavisi yapıyoruz. Vatandaşlarımızdan rica
ediyorum; sağdan soldan akrabadan, arkadaştan ya da internetten, sosyal
medyadan duydukları herhangi bir tedaviyi lütfen talep etmesinler, hekimlerine
güvensinler. Aldıkları tedavileri sağda solda değil, tam teşekküllü hem tıbbi
hem de personel donanımı anlamında yetkin, yeterli olunan yerlerde bu
tedavileri uygulasınlar. Hekim order'ı ve reçetesiyle olsun. Biz sağlık profesyonelleri
üzülerek bakıyoruz, üzülerek izliyoruz. Çocuk hastalıkları dediğimiz zaman
biraz daha farklı bir pozisyonda bakmak gerek çünkü çocuklarımız daha hassas.
Çocuklarda çok daha ciddi durumlara ve reaksiyonlara sebebiyet verebileceğini
düşünüyorum. Lütfen çocuklarımızda böyle bir şeye girişmeyelim. Aman diyorum,
bu konuda çocuklarımızı sakınalım" diye konuştu.