Diş doktoru Ayşegül Asal Çalı, sigara
içen bireylerde ağız ve gırtlak kanserini oluşturan faktörlerin görülme
olasılığının yüzde 90 olduğunu belirterek, "Sigara içen kişilerde bu tür
kanserlerin oluşma riski; sigara içmeyen bireylere göre 6 kat daha
fazladır" dedi.
Sigara, tüm vücut sağlığı üzerinde olumsuz etkiler
oluştururken, ağız ve diş sağlığını da ciddi şekilde tehdit ediyor. Ağız içi
yapısını bozan sigara, kansere de davetiye çıkarıyor.
"Sigarada bulunan 7 binden fazla kimyasal maddenin 70 tanesi
kanserojen"
Ankara Tepebaşı Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesinde Başhekim Yardımcısı Dt.
Ayşegül Asal Çalı, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, sigaranın birçok
hastalığın tetikçisi olduğunu belirterek, "Solunum yolu hastalıkları, kalp
ve damar hastalıkları, böbrek hastalıklarının rahatsızlıkları gibi ağız ve diş
sağlığı üzerine birçok olumsuz etkisi vardır. Sigaranın içerisinde 7 binden
fazla kimyasal madde bulunmaktadır. Bu maddelerden yaklaşık 70 tanesi
kanserojen maddedir. Sigaranın içerisinde bulunan nikotin dopamin denilen
mutluluk hormonu salgılanmasını arttırır. Enerji seviyesini arttırır ve
bağımlılığa neden olur. Hastalar her bulduğu boşlukta sigara içme isteği ile
karşılaşırlar" ifadelerini kullandı.
"Sigara, taş oluşumuna neden olur"
Sigaranın içerisinde 10 ila 14 miligram nikotin bulunduğunu söyleyen Çalı,
"Bunun yaklaşık 1 ila 1,5 miligramı deri ve mikoza yolu ile emilir. Buna
ağız içi mikozası da dahildir. Sigaranın ağız ve diş sağlığı üzerindeki
etkilerini değerlendirdiğimizde sigara içen hastalarımızın bağışıklıklarında
düşüşler yaşanır. Nefeslerinin kötü koktuğunu ve özgüvenlerinin düştüğünü
söylerler. Sigaranın içerisinde bulunan nikotin ve katran diş renklenmelerine
ve diş yüzeyinin renklenmesine neden olur. Ayrıca sigara içerisinde bulunan
nikotin, ağız içerisinde açılan tükürük kanallarının enfeksiyonuna, taş
oluşumuna ve dolaylı olarak da tükürük miktarının akışının azalmasına neden
olur" değerlendirmesinde bulundu.
"İyi temizlenmemiş diş yüzeylerinde diş taşı birikimi artacaktır"
Ağız içindeki tükürük miktarının sağlık açısından önemli olduğunu
aktaran Çalı, "Ağız içerisinde hem yumuşak dokunun hem de diş yüzeylerinin
yıkanmasında büyük faktörü vardır. Azalmış olan tükürük miktarına bağlı olarak
hastalarda ağız kuruluğu meydana gelir. İyi temizlenmemiş diş yüzeylerinde plak
ve diş taşı birikimi artacaktır. Bunlar zamanla diş etinde enfeksiyona neden
olur" şeklinde konuştu.
"Bozulmuş diş eti, cerrahi girişimlerde iyileşmenin gecikmesine neden
olur"
Sigara içerisinde bulunan nikotinin damarlar üzerinde daraltma etkisi
oluşturduğunu anlatan Çalı, şunları kaydetti:
"Bu etki hem diş etlerinin beslenmesinin bozulmasına hem de kemiğin
beslenmesinin bozulmasına neden olur. Sigara kullanan hastalarda damarlarda
daralmaya bağlı olarak diş etlerinde kanama olmadığı için diş etlerinde mevcut
olan enfeksiyonun farkına çok geç varırlar. Bu nasıl olur? Birikmiş olan plak,
diş taşları, diş etlerindeki enfeksiyon, diş etlerinin zamanla çekilmesine
neden olur. Kök yüzeyleri açığa çıkan dişlerde hastalarımızın hassasiyetleri
başlar. Diş etlerinin ve kemik dokusunun beslenmesinin bozulmasıyla zamanla
yıkımlar başlar. Hastaların dişlerindeki şikayetleri sallanma ve diş
kayıplarıyla sonuçlanacak sıkıntılara neden olur. Bozulmuş diş eti ve kemik
sağlığı, ağız içi yapacağımız cerrahi girişimlerde iyileşmenin gecikmesine
neden olur. Diş kaybı yaşayan ve sigara kullanan hastalar, eğer implant
tedavisi düşünüyorlarsa implant tedavisinin başarısında olumsuz etki
oluşturur."
"Sigara içen kişilerde kanser riski, içmeyenlere göre 6 kat fazla"
Sigara kullanan kişilerde kırmızı ve beyaz lezyonların oluştuğuna dikkati çeken
Çalı, "Bu lezyonlar kansere neden olan oluşumlar olduğu için bizler için
önem arz etmektedir. Ağız, dudak, dil ve gırtlak kanserlerinde sigara içen
bireylerde yüzde 90 oranında görülme olasılığı yüksektir. Bu içilen sigara
miktarı ve bağımlılığın süresi ile ilgili olarak doğru oranda artmaktadır.
Sigara içen kişilerde bu tür kanserlerin oluşma riski, sigara içmeyen bireylere
göre 6 kat daha fazladır" ifadelerini kullandı.